Orphan Page (Yetim Sayfa) Nedir? Nasıl Tespit Edilir?
Herkese merhaba.
Bir web sitesinin SEO performansını etkileyen onlarca faktör vardır ve bu faktörlerden biri de site içi navigasyonda erişilemeyen web sayfalarıdır. Bu sayfalar, orphan page (Türkçe’de yetim sayfa) olarak adlandırılır ve arama motoru botlarının web sitemizi anlamlandırma yolculuğundaki önemli sorunlardan birini oluşturur.
Bir örnekle açıklamak gerekirse; karmaşık koridorları olan bir müzede her odaya giden bir yönlendirme tabelası olmadığını ve bazı odaların yalnızca doğrudan kapı numarasını bilen ziyaretçiler tarafından bulunabildiğini düşünün. SEO’da orphan page’ler de tıpkı bu örnek gibi, web sitesi ziyaretçilerinin ve arama motoru botlarının oldukça sınırlı keşfedebildiği sayfalardır.
Bugün orphan page’lerin ne olduğundan, SEO performansı üzerindeki olası etkilerinden ve bu sayfa yapılarına hangi noktalara müdahale edilmesi gerektiğinden bahsdeceğim.
Hazırsanız başlayalım, keyifli okumalar.
Orphan Page Nedir?
Orphan page (yetim sayfa); web sitesi içerisinde hiçbir dahili bağlantının (internal link) işaret etmediği web sayfalarıdır. Bu sayfalar, kullanıcıların web sitesi içerisindeki normal gezinme akışında ulaşamayacağı, yalnızca harici bağlantılar (backlink) ya da doğrudan URL ile erişilebilen sayfalardır.
Örneğin; e-ticaret sitenizde uzun bir süre önce satışı biten bir ürünün web sayfasına ait tüm linkleri akıştan kaldırdınız fakat sayfayı silmeyi unuttunuz. Bu durumda ilgili sayfaya akıştan erişilemediği için orphan page olarak değerlendirilecektir.
Orphan page’ler, “dead-end pages” yani çıkmaz sayfa kavramıyla karıştırılmamalıdır. Dead-end page’ler, içerisinden başka sayfalara link vermeyen web sayfalarını ifade eder ve orphan page’den farklı olarak site içi navigasyondan erişilebilir olabilirler.
SEO stratejisinde orphan page’leri kontrol altında tutmak önemlidir çünkü bu sayfalar, kullanıcı deneyimini negatif etkilemenin yanında hem web sitesinin performansında hem de arama motoru botlarının tarama ve anlamlandırma sürecinde sorunlara neden olur.
SEO Performansını Nasıl Etkiler?
Google’ın bir web sayfasını sıralama sonuçlarında listelemesi için öncelikle keşfetmesi, taraması, dizine eklemesi ve anlamlandırması gerekir. Peki bu sürecin ilk adımı olan web sayfalarını keşfetme noktasında Google hangi alanları kullanılır?
Google,
- Internal (İç) linkler
- External (Dış) linkler (backlink)
- Site haritası
alanlarından ulaşamadığı bir web sayfasını keşfedemez. Eğer ilgili web sayfasının organik trafik hedefi varsa bu noktada ciddi bir kayıp ortaya çıkar.
Diğer taraftan birkaç external link aracılığıyla ya da site haritasından yer alması dolayısıyla Googlebot’un neredeyse orphan page olan bu web sayfalarını keşfettiğini ve dizine eklediğini düşünelim.
Bu da performans için yeterli değildir. Akıştan, özellikle ilişkiselliği yüksek biçimde, beslenmeyen web sayfalarının optimum performansı yakalamaları mümkün değildir. Otorite aktarımı (PageRank) Googlebot için hala değerli bir sinyaldir.
Konuya bir de e-com’da satış açısından bakmak gerekir. Kullanıcıların yüksek satış potansiyeline sahip ürünlere akıştan ulaşamaması ve yalnızca dış bağlantılar ile gelmesi de (bu durumda orphan page olmuyor teknik olarak fakat optimum performans önünde engel olduğunu söyledik) platform için ciddi bir problemdir. Bu gibi web sayfalarının tespitinin nasıl yapılabileceği ve akışa nasıl kazandırılabileceğine içeriğin devamında bakacağız.
Özetle; orphan page’lere web sitesinin bütüncül performansı üzerinden baktığımızda, potansiyeli olan web sayfalarından yeterli organik trafik ve performans kazanılmasının önündeki engellerden biri olduğu aşikardır.
Bu engeli ortadan kaldırmak için öncelikle bu sayfaları tespit etmek, sonrasında ise anlamlı biçimde akışa kazandırmak gerekir.
Orphan Page’ler Nasıl Tespit Edilir?
SEO dünyasında hepimizin yaygın biçimde kullandığı SEO tool’ları ile orphan page’leri rahatlıkla tespit etmek mümkündür.
Önce favori tool’um Ahrefs ile başlamak istiyorum. Fakat başlamadan önce parantez açmak istediğim bir nokta var.
Ahrefs ve diğer tool’lar bir web sayfası site haritasında yer alıyor fakat akıştan beslenmiyorsa bunu orphan page olarak niteliyor ve çıktılara dahil ediyor. Yani akıştan beslenmeyen bir web web sayfasının site haritasında yer alıyor olması orphan page olmasına engel değil.
Bu görüşe katılıyorum çünkü Google search ya da product uzmanları ve guide’lar şunu söylüyor; site haritası Googlebot için ek bir yönerge, önceliğimiz internal link akışı üzerinden web sayfalarını keşfetmek. Dolayısıyla sayfa akış içerisinde yoksa otorite aktarımı da yok demektir ve bu da keşif için engeldir. Bu kısa parantezden sonra tool’a bakalım.
Ahrefs ile orphan page’leri tespit edebilmek için öncelikle Site Audit alanına gelmeniz ve web sitenizi proje olarak eklemeniz gerekiyor.
Crawl tamamlandığında tool aşağıdaki dashboard’da müdahale edilmesi gereken tüm problemleri toparlıyor. Biz buradan Indexable bölümünde yer alan Orphan page (has no incoming internal links)’e tıklamalıyız. (Eğer geriye dönük crawl verileriniz varsa süreç içerisindeki değişimi de görebilirsiniz.)
Sekmeye geçiş yaptığımızda karşımızda aşağıdaki ekranı göreceğiz. Bu ekran, hangi URL’lerimizin orphan page olduğunu, Ahrefs’e göre organik trafiklerini ve bu URL’in yer aldığı site haritalarını gösteriyor. Organik trafik sütunu çok önemli çünkü çok hızlı bir önizleme ile potansiyeli olan orphan page’leri görmemize yardımcı oluyor. Sağda yer alan Export butonunu kullanarak bu gördüğünüz tablonun bir çıktısını alabilirsiniz.
Birkaç basit tıklama ile orphan page’leri aldıktan sonra hangileri akış için gerekli, hangileri değil bunlara bakmak gerekiyor fakat öncesinde Semrush’da orphan page’lerin nasıl tespit edileceğini göstermek istiyorum, oradaki ekranlara da bakalım.
Ahrefs ile benzer şekilde Semrush’da da önce Site Audit alanına gelmeli ve web sitenizi eklemelisiniz. Audit tamamlandığında karşınıza aşağıdaki dashboard çıkacak. Bu dashboard’da search alanına orphan page yazarak site haritasında yer alan orphan page’leri görebilirsiniz.
Eğer xml site haritanız yoksa bu bölüm boş gelecektir tabi. O zaman orphan page’leri Semrush ile tespit etmek için bu alandan Google Analytics’i bağlamanız gerekiyor.
Ahrefs ile benzer bir ekranda çıktıları topluyor fakat trafik katkısının yer almaması kıyasladığımızda önemli bir eksik.
Son olarak Screaming Frog ya da Lumar tercih edebilirsiniz orphan page’lerin tespiti için. Her ikisinde de benzer şekilde oldukça kolay.
Lumar’da audit aldıktan sonra Discoverability bölümünde Internal Linking sekmesinin altında listeliyor orphan page’leri. Doğrudan raporda yer alan hataların olduğu bölümden search kullanarak da erişebilirsiniz.
Screaming Frog’da da crawl aldıktan sonra sağ bölümde gelen çıktılarda eğer sitemap’i tarattıysanız orphan page’leri listeliyor. Ondan da oldukça kolay yani tespiti.
Tabi bu tool’lardan aldığımız çıktıyı daha anlamlı hale getirmek için elimizdeki toplam trafik verisi ile yan yana koymak önemli. Bir excel üzerinde Analytics, Console ve orphan page verileri yan yana getirerek orphan page’lerin inceleme yaptığımız tarih aralığında aldığı trafiğe bakmak gerekiyor.
Bu da bizi orphan page’lerin akışa kazandırılması konusunda dikkate alabileceğimiz farklı bakış açılarına götürüyor.
Orphan Page’leri Akışa Kazandırmak
Orphan page’leri tespit ettikten sonra bu sayfaların akışa nasıl kazandırılacağına karar verirken her bir durum için ayrı değerlendirmeler yapmalıyız. SEO’nun hemen her noktasında olduğu gibi burada da yaklaşım, duruma bağlı değişmeli.
İlk adımda orphan page’lere ilişkin bakmanız gereken birkaç metrik var, bunlar şöyle;
- Search Console’dan organik trafik verileri
- Google Analytics’ten kullanıcı davranış metrikleri (time on page, bounce rate vb.) ve diğer kanallardan gelen trafik verileri
- Ahrefs veya benzeri tool’lardan backlink profili
- İçeriğin güncelliği ve hedef kitle için değeri
- Dönüşüme olan katkısı (eğer e-ticaret ise satış verileri)
Peki bu incelemeler sonrasında orphan page’leri optimize ederken hangi yaklaşımları kullanabiliriz? Bu sorunun oldukça net birkaç yanıtı var.
1- Web Sayfalarını Site İçi Link Akışına Dahil Etmek
Hala değer üreten ve performans gösteren ya da potansiyeli olan web sayfalarını doğru noktalardan akışa kazandırmak, yalnızca ilgili sayfalar özelinde değil toplamda performans gelişimi için önemlidir. Tabi bu web sayfasının hala işinize yaradığı yani gerekli olduğu senaryoda. İşinize yaramıyorsa 301 redirect’i tercih etmek gerekir, birazdan bakacağız buna da.
Örneğin; web sitenizin blog alanındaki kategorizasyon teknik bir sorundan dolayı bozuldu ve bazı blog sayfalarınıza Googlebot site içi akıştan ulaşamıyor.
Bunları yeniden kategorilere dağıtarak ya da kategorize ederek akışa bağlamak, ilişkili web sayfalarından doğrudan metin içerisinden anlamlı anchor text’ler ile internal link akışı sağlamak ya da sidebar gibi alanlarda konumlayarak akışa dahil etmek seçeneklerini değerlendirebilirsiniz. Web sayfasının içeriğine, türüne ve ne ifade ettiğine bağlı olarak tercih değişir elbette.
Önemli olan, performans potansiyeli taşıyan ve akıştan beslenmeyen bir web sayfasının akışa kazandırılması ve böylelikle performans gelişiminin desteklenmesidir.
Son olarak burada önceliklendirmeyi halihazırda trafiğe ve belki kaliteli dış bağlantılara sahip olan web sayfalarına vererek ilerlemenin değerli olabileceğini söylemeliyim. Bu gibi durumlarda genelde orphan page’ler akışa kazandırıldığında hızlı bir biçimde reaksiyon verir ve performans gelişimi görülür. Yine aynı bakış açısı ile mevcutta performans vermese de trafik potansiyeli olan, umut vaat eden orphan’ları ayrıştırmak da önemlidir.
O halde artık işimizin kalmadığı, akışta yer almasının organik trafik ya da herhangi bir kanal için anlamı olmayan web sayfalarında ne yapabiliriz?
2- 301 Redirect Kullanmak
Orphan page’leri 301 yanıt kodu ile düzenlemek tercihini artık web sayfası işinize yaramıyorsa fakat bir değer ya da anlamlı external link’ler barındırıyorsa kullanmanızı öneririm. Doğrudan silmek yerine sınırlı da olsa ilişkisel bir sayfaya değer aktarımı yapabilirsiniz.
Tamamlanan kampanya sayfaları bu duruma iyi örnektir. Özellikle popüler olan kampanyalara web’in farklı noktalarından referans linkler gelmiş ve hem Google hem diğer kanallarda oldukça iyi performans vermiş olabilir. Bu sayfaları kampanya süresi bittiğinde akış içerisinde tamamen izole etmek yerine (kullanıcıya yararlanamayacağı bir kampanyayı akışta göstermek istemeyiz) redirect seçeneğini değerlendirebilirsiniz. Zaman zaman hukuki etkenlerden dolayı sayfaların mutlaka akışta kalması gereken durumlar da olabiliyor. Bu tip bir sektörde çalışıyorsanız aksiyon öncesinde fikir almanızı öneririm.
Peki hem trafiğe sahip olmayan hem de artık işimize yaramayan web sayfaları için ne yapmamız gerekiyor?
3- Noindex Robots Tag veya Sayfayı Tamamen Silmek
Bazı orphan page’ler ne akışa kazandırılmaya ne de yönlendirilmeye değer olabilir. Bu durumda noindex robots tag’i ya da sayfayı kaldırma seçeneğini değerlendirmek gerekir.
Noindex robots tag kullanımını tercih etmemiz gereken durumlar;
- Test amaçlı oluşturulan ve erişime ihtiyaç duyulmayan sayfalar.
- Dönemsel ve uzun süre tekrar etmeyecek kampanyaları barındırması dolayısıyla bir süre sonra işlevini yitiren sayfalar.
- Satışı veya stoğu biten ve akışa performans ve otorite katkısı olmayan ve yakın dönemde stok gelmeyecek olan ürün sayfaları.
Temelde burada değerlendirilmesi gereken, “evet artık işime yaramıyor fakat gelecekte tekrar kullanabilir miyim” ve “kullanıcı için bir değer üretmiyor fakat benim için canlıda görmek gerekli mi” sorularına verilecek yanıtlardır. Eğer bu sorulara evet yanıtı veriyorsanız noindex kullanmanızı öneririm.
Diğer alternatifimiz olan sayfaların silinmesi ise aşağıdaki durumlarda kullanabiliriz;
- Duplike content’e sahip olan ve cannibalization optimizasyon kapsamında müdahale edilerek artık ihtiyaç duyulmayan sayfalar.
- Güncelliğini tamamen yitirmiş ve mevcut ana dair hiçbir anlamlı veri barındırmayan sayfalar.
- Yanlışlıkla ya da sistemdeki bir bug dolayısıyla oluşturulan sayfalar.
- Değer üretmeyen, otoriteye sahip olmayan ve gelecekte kullanmayacağımızdan emin olduğumuz sayfalar. (End of life bir ürün sayfası örneğin.)
Her iki seçenek için de kritik nokta veriye dayalı karar almaktır. Dolayısıyla hassas bir kontrol mekanizması ile hareket etmek yanlış bir hamle yapmamak adına değerlidir.
Kaldırılan web sayfalarını kalıcı olarak sildiğimiz ve tekrar akışa kesin olarak gelmeyecekler için 410 yanıt kodu ile servis etmek 404’e kıyasla daha iyi bir sinyaldir. Burada da kullanıcının herhangi bir şekilde bu sayfaya erişme ihtimalini (Analytics ve Console datasına bakıyoruz) dikkate alarak bu kullanıcıları akışa anlamlı biçimde kazandırabilmek adına efektif bir “sayfa bulunamadı” tasarımına sahip olmanın değerli olduğunu düşünüyorum.
Bu noktaya kadar orphan page’lerin SEO performansı üzerindeki etkisine, nasıl tespit edilebileceğine ve sorunun nasıl çözülebileceğine alternatifler üzerinden baktık. Peki neden web sitemizde orphan page’ler ile karşılaşıyoruz. Orphan page’lerin yaygın nedenlerini inceleyerek devam edelim.
Yaygın Nedenleri Nelerdir?
Orphan page’ler ile karşılaşmamızın birkaç yaygın nedeni vardır. Bu nedenleri doğru tahlil etmek, performans üzerinde belirli ölçekte negatif etkiye sahip olabilen bu sayfaları engellemek adına önemlidir.
Orphan page’e zemin hazırlayan durumları şu şekilde derledim;
- Yeni eklenen bir web sayfasının akışa bağlanmaması. Dinamik çalışan bir sitemap yoksa bu sayfaların site haritasına eklenmemesi durumunu da sıklıkla görülür. Örneğin; bir blog içeriğinin yayınlanıp hiçbir kategori ya da etikete bağlanmaması gibi.
- Migration sırasında mimari ve navigasyondaki değişimler yahut CMS’deki değişimler dolayısıyla bazı sayfaların akıştan farkında olmadan çıkmış olması.
- Süresi dolduğu için akıştan çıkarılan fakat hala aktif tutulan kampanya ya da etkinlik sayfaları. Benzer biçimde stokta olmayan ürünlerin kategori ve marka sayfalarından kaldırılmasına rağmen silinmemesi.
- Test amacıyla oluşturulan sayfaların sonradan unutulması.
- Site mimarisinin ilk anda doğru biçimde kurgulanmaması, zayıf internal link stratejisi demektir ki bu da orphan page’e neden olur.
olarak sıralayabilirim.
Yukarıdaki nedenlerle ortaya çıkan orphan page’lerin nasıl akışa kazandırılabileceğine farklı senaryolar üzerinden bir önceki bölümde baktık.
Burada ek olarak şunu söyleyebilirim; tüm akışın kontrolümüzde olduğu senaryoda birkaç ufak hata dışında (ki onlar da değer yaratan sayfalar olmayacaktır) orphan page problemi ile karşılaşmayız. Tabi tüm akışı özellikle kapsamı geniş web sitelerinde kontrol altında tutabilmek düzenli audit’ler, ilk fotoğrafın mümkün olduğunca detaylı çekilmesi ve her bir kırılımın süreç içerisinde işlenmesi, hakim olunması ile mümkündür. Eğer akan süreçteki bir projeye dahil olduysanız hızlı hareket etmeniz gerekebilir. Elbette projenin ihtiyaçlarına ve mevcut durumuna bağlı olarak. Yeni canlıya çıkacak bir proje ise ilk anda doğru kurgu yapıldığında ve doğru yönetildiğinde deneyimlerime dayanarak orphan page noktasında sorun yaşanmayacağını rahatlıkla söyleyebilirim.
Orphan page’lerin deyim yerindeyse panzehiri (abartılı bir ifade de olabilir) efektif bir internal link stratejisidir. Dolayısıyla akışta ideal senaryoda, maksimum performans için iç link stratejisi nasıl olmalıdan da bahsetmek isterim.
Efektif Bir Internal Linking Stratejisi İçin Öneriler
Orphan page’lerin oluşmasını önlemenin en etkili yolu, güçlü bir internal linking stratejisine sahip olmaktır. Internal link’ler yalnızca orphan page’leri önlemekle kalmaz, aynı zamanda otoritenn site içerisinde doğru dağılımını sağlayarak ve tabi ki kullanıcının gezinme deneyimini iyileştirerek SEO performansını da doğrudan ve dolayı biçimde destekler.
Internal linking stratejisinin bir bölümünde (diğer bölümü de sidebar, footer, header navigasyon gibi alanlardaki kurgulardır), içeriklerin birbirleriyle ilişkisini doğru kurmak yatar. Örneğin; “kanal tedavisi” içeriğinde “diş ağrısı” sayfasına verilen bir link, kullanıcı açısından bilgi akışını desteklerken arama motoru botlarına da anlamlı bir ilişki sunar. Buradaki en önemli nokta, içerik üretim sürecinin en başında internal link’leri planlamak ve yeni oluşturulan her sayfayı site genelindeki ilişkili içeriklerle bağlamaktır.
İçerik editörleri için net bir internal linking guide oluşturmak gerekir. Bu guide içerisinde hangi kelime gruplarının hangi URL’lere link olarak verilmesi gerektiği, anchor text çeşitliliğinin nasıl sağlanacağı ve özellikle yeni içeriklerin site yapısına nasıl entegre edileceği detaylı bir şekilde açıklanmalıdır. Böylelikle içerik üretim süreci, orphan page oluşumunu engelleyecek şekilde standardize edilmiş olur. Geniş kapsamlı içerik süreçlerinde bunların tümünü yapmak zorlayıcı olabilir. Bu gibi durumlarda içerik üreten ekiplere bu bakış açısını kazandırmak gerekir. Eğer insan eli değmeden AI ile içerik üretim süreci yürütülüyorsa birkaç prompt ile rahatlıkla çözülebilir.
Site genelinde internal link’lerin dağılımını takip etmek de kritik bir noktadır. Screaming Frog ya da Ahrefs gibi SEO araçlarıyla düzenli crawl alarak hangi sayfaların yetersiz internal link’e sahip olduğunu tespit edebilir ve gerekli aksiyonları zamanında alabilirsiniz. Örneğin; içerik havuzunda yalnızca bir ya da iki internal link’e sahip sayfalar, gelecekte orphan page olma riski taşır. Bu sayfaları önceden tespit ederek ilişkili içeriklerle bağlamak gerekir.
E-ticaret siteleri için internal linking stratejisi biraz daha karmaşıktır. Ürün kategorileri, filtreler ve ürün varyasyonları arasındaki ilişkiyi doğru kurmak gerekir. Her ürünün mutlaka bir kategoriden erişilebilir olması, “benzer ürünler” ya da “bu ürünle beraber alınanlar” gibi alanların internal link yapısını desteklemesi ve kampanya sayfalarının geçici de olsa site mimarisinde doğru konumlandırılması önemlidir. Otomatize edilmiş alanlar, sidebar, footer, header menü vb. gibi internal link akışını belirgin ölçüde destekler.
Hangi Durumlarda Orphan Page’lerin Varlığı Sorun Değildir?
Web sitelerinde bazı sayfaların bilinçli olarak orphan page şeklinde bırakılması gereken durumlar vardır. Bu sayfaları akışa kazandırmaya çalışmak ya da SEO performansı için endişelenmek yersizdir.
PPC kampanyaları için oluşturulan landing page’ler bu duruma iyi bir örnektir. Google Ads ya da sosyal medya reklamları için özel hazırlanan bu sayfalar, çoğu zaman site içi navigasyondan erişilemeyen bir yapıda olmalıdır. Kullanıcıların yalnızca reklam tıklamaları ile ulaşması gereken bu sayfalar çoğu zaman dönüşüm oranlarını optimize etmek adına sade bir tasarıma ve minimal link yapısına sahip olur.
E-bülten ya da e-mail marketing kampanyaları için hazırlanan özel indirim sayfaları da benzer şekilde değerlendirilmelidir. Bu sayfaların yalnızca e-posta içerisindeki link’lerden erişilebilir olması, belirli bir segment’e özel teklifler sunulmasını sağlar. Site içi navigasyonda yer almaları halinde diğer kullanıcılar tarafından da keşfedilebilir ve kampanyanın etkinliği azalabilir. Tabi ilgili kampanyanın kurgusuna bağlı olarak değişen bir durumdur bu.
Üyelere özel içeriklerin bulunduğu sayfalar da orphan page olarak kalabilir. Örneğin; premium üyelerin erişebildiği özel indirimlerin, içeriklerin ya da hizmetlerin yer aldığı sayfalar. Bu sayfalar çoğunlukla üye girişi sonrası görüntülenebilir ve arama motoru botlarının bu sayfaları indexlemesine gerek yoktur.
Form confirmation sayfaları da orphan page olarak bırakılması gereken sayfalardandır. Kullanıcılar yalnızca belirli bir aksiyonu tamamladıktan sonra bu sayfalara ulaşabilirler. İletişim formunu doldurmak, bülten aboneliğini onaylamak ya da sipariş tamamlamak gibi işlemler sonrasında görüntülenen bu sayfalar, doğrudan erişilmemesi gereken içeriklerdir.
Ne Sıklıkla Kontrol Edilmesi Gerekir?
Orphan page kontrolünü teknik SEO kırılımının bütününün incelenmesi kapsamında değerlendirmek gerekir. Tabi kontrol sıklığı da web sitesinin yapısına ve güncellenme dinamiklerine bağlı olarak değişir.
E-com için kontrol periyodu daha sık olmalıdır. Ürün kategorilerinin sürekli güncellenmesi, yeni ürünlerin eklenmesi ve satışı biten ürünlerin kaldırılması gibi dinamik süreçler orphan page oluşumu riskini artırır. Bu nedenle en az iki haftada bir kapsamlı kontrol yapılmalı, özellikle büyük ölçekli kategori değişimlerinden sonra mutlaka orphan page kontrolü gerçekleştirilmelidir.
Blog ya da kurumsal web siteleri için aylık kontroller genellikle yeterlidir. Ancak site genelinde yapılan büyük değişiklikler, CMS (içerik yönetim sistemi) güncellemeleri ya da site migration sonrasında bu kontroller hemen yapılmalıdır. Çünkü bu süreçlerde navigasyon yapısı ve internal link mimarisi değişebilir, bu da orphan page oluşumuna zemin hazırlayabilir.
Site migration gibi büyük değişimlerde kontrol süreci daha farklı yönetilmelidir. Migrasyon öncesi tüm URL’lerin bir listesi çıkarılmalı, migrasyon sonrası ise bir süre günlük bazda kontroller yapılarak olası orphan page’ler hızlıca tespit edilmelidir.
Bu kontrolleri gerçekleştirmek için eğer elimizin altında varsa SEO araçlarından faydalanırız ki zamanı ve eforu doğru yönetmek adına bu kritiktir. Peki ya elimizde herhangi bir SEO tool’u yoksa? Bu durumda orphan page’leri manuel olarak tespit etmek mümkün müdür? Gelin bu sorunun yanıtına bakalım.
Tool Kullanmadan Tespit Edilebilir Mi?
Profesyonel SEO araçları olmadan orphan page’leri tespit etmek zahmetli bir süreç olsa da mümkündür. Bu süreç daha çok manuel kontroller ve Google’ın ücretsiz araçlarının kombinasyonu ile yürütülür.
Google Search Console’da “Sayfalar” raporunu kullanarak işe başlayabiliriz. Bu rapordaki URL’leri export ederek tüm indexlenmiş sayfaların bir listesini elde ederiz. Sonrasında Google Analytics’ten aldığımız trafik verileri ile bu listeyi karşılaştırarak hangi URL’lerin trafik aldığını görebiliriz. Fakat bu noktada kritik olan, bu URL’lere site içinden nasıl ulaşıldığını tespit etmektir.
Chrome gibi tarayıcıların geliştirici araçlarını kullanarak sayfaların kaynak kodunu inceleyebilir ve internal link’leri manuel olarak kontrol edebilirsiniz. Site:domain.com Google operatörü de URL keşfi için kullanılabilir. Böylelikle Google’ın indexlediği tüm sayfaları görebilir ve bunları site içi navigasyonla karşılaştırabilirsiniz.
Elbette bu manuel kontroller, kapsamlı web siteleri için oldukça zaman alıcıdır. Özellikle e-ticaret siteleri gibi binlerce URL’e sahip projelerde bu yöntem pratik değil hatta neredeyse imkansızdır.
Googlebot, Orphan Page’leri Index’ler Mi?
Evet, external link’ler, redirection’lar yad da linklerin farklı noktalarda dolaşımı esnasında keşfedilmesi gibi durumlarda Googlebot orphan page’leri indeksleyebilir. Tabi googlebot’a noindex etiketi ile “bu sayfayı dizine ekleme” sinyali verilmediyse.
Diğer taraftan bir web sayfasının herhangi bir şekilde keşfedilir olması kesinlikle dizine ekleneceği anlamına gelmez. Googlebot’un web sayfasını yeterince önemli ve kullanıcı açısından değerli bulmadığı durumlarda dizine eklememesi ile sıkça karşılaşırız.
Burada altını çizmek istediğim, orphan page’ler dizine eklense dahi akıştan yeterince beslenemediği için organik performans hedefine ve efektif bir noktaya çoğu zaman ulaşamayacağıdır.
Özetle;
Orphan page’ler, arama motoru optimizasyonunda çok sık karşılaşılan fakat çoğu zaman gözden kaçan teknik sorunlardan biridir. Site içi navigasyonda erişilemeyen bu sayfalar, crawl budget‘ın verimsiz kullanılmasından otorite aktarımının sınırlanmasına kadar birçok alanda SEO performansını negatif etkiler.
Web sitelerinde orphan page’lerin oluşması genellikle site migrasyonu, CMS güncellemeleri ya da içerik yönetimindeki eksikliklerden kaynaklanır. Bu sayfaları tespit etmek için SEO araçlarından faydalanabilir, Google Search Console ve Analytics verilerini kullanabilir ya da manuel kontroller yapabiliriz. Tespit sonrasında sayfanın değerine ve amacına bağlı olarak akışa kazandırma, yönlendirme ya da kaldırma kararı verilebilir.
Orphan page sorununu minimize etmek için güçlü bir internal linking stratejisi oluşturmak, içerik üretim sürecini standardize etmek ve düzenli teknik kontroller yapmak gerekir. Tabi bazı durumlarda landing page’ler ya da özel kampanya sayfaları gibi bilinçli orphan page’ler de olabilir. Burada kritik olan, hangi sayfaların neden orphan olduğunu bilmek ve buna göre strateji belirlemektir.
Bir içeriğin daha sonuna geldik. Umarım amacına ulaşan ve sizler için fayda üreten bir içerik olmuştur. Geri bildirimlerinizi mutlaka bekliyorum.